Bu seneki ana teması, Robotlar ve Uzay teknolojileri olarak belirlenen 72. İzmir Enternasyonel Fuarı’nda yer alan “Sinema Burada” etkinlikleri kapsamında bilimkurguya da geniş yer ayrıldı. Bilimkurgu filmlerin gösterildiği ve bilimkurguyla ilgili bir serginin gerçekleştiği etkinlikler sırasında bir de “Bilimkurgunun Türkiye Durumu” başlığıyla panel düzenlendi. Panele Oğuz Makal, Mehmet Açar, Murat Güney, Şükran ve Doğu Yücel konuşmacı olarak katıldılar. 7 Eylül 2003 tarihinde İzmir’de gerçekleşen ve hem konuşmacı hem de izleyici olarak katıldığımız bu söyleşiyi aktarıyoruz.
Oğuz Makal: Hepiniz hoş geldiniz. Bu seneki “sinema burada” etkinliklerinin teması bilimkurgu olduğu için programda da gördüğünüz gibi toplam 23 film gösterimi yapıyoruz. Tabii bu buluşma kapsamında bir panel düzenleme ve bir soru sorma gereğini duyduk. Panelin başlığı da o yüzden “Bilimkurgunun Türkiye Durumu” oldu. Gerçekten neredeyiz, neler yapılabilir, biz bu kulvarı kendimize özgü açabilir miyiz? Bu gibi ya da daha provakatif sorular sorulabilir. Önce konuklarımızı tanıtayım. Doğu Yücel, çoğunuz tanıyor ama genç kuşağın hem yetenekli hem de çarpıcı öykücü ve romancısı. Son kitabı “Hayalet Kitap” biliyorsunuz “Okul” adıyla film oluyor. Şükran Yücel, bu festivalin aynı zamanda danışmanı, öyküleri, çevirileri ve oyunları ile tanıyoruz. Mehmet Açar, “Sinema Dergisi” genel yayın yönetmeni aynı zamanda roman ve eleştiri yazarı. Engin Ayça, çok uzun yıllar televizyonda çalıştıktan sonra bağımsız olarak filmler çekti, çeviriler yaptı, eleştiriler yazdı, bir dönemin efsane dergilerinden birisi olan “Yayın Sanat”ı yayınladı ve halen çalışmalarını sürdürüyor. Murat Güney, Boğaziçi Üniversitesi Bilimkurgu Komisyonu üyesi, ben de kendisiyle “Davetsiz Misafir Dergisi” sayesinde tanıştım. Derginin birinci sayısını okuduğum zaman çok beğendim. Hatta birinci sayıda Bülent Somay'la yapılan bir söyleşi ve -az önce konuştuk- Murat'ın da ona bir cevabı vardı. Ben az sonra kendisi, o söyleşiyi ve yanıtı yorumlayacaktır diye düşünüyorum. Bugün İstanbul'a uçağı var o yüzden sözü ilk olarak Mehmet Açar'a vermek istiyorum. Mehmet, bilimkurgunun Türkiye durumu nedir? Biz nereliyiz ve ne yapmalıyız ve buradan bir karşılaştırma yapacak olursak, Matrix'ten Terminatör'e kadar filmler çekiliyor bizde ise yapıla yapıla mizahi bir eser olan “Gora” adında bir film çekiliyor. Sen nasıl yaklaşıyorsun bu duruma?
Okumaya devam et