Mekanda Adalet Derneği (MAD)’in MADakademi buluşmaları çerçevesinde, Dünya Konut Gününde şehircilik uzmanı Yaşar Adnan Adanalı moderatörlüğünde KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, araştırmacı Cihan Uzunçarşılı Baysal ve İPA Vizyon 2050 Uzmanı K. Murat Güney bir söyleşi gerçekleştirdi. Mekanda Adalet Derneği’nin süreli yayını beyond.istanbul’ un “Konut Aktivizmi” başlıklı sayısı vesilesiyle düzenlenen etkinlikte yaşamaya elverişli konut hakkı tanımı ele alınırken, konut üretimi, yerel yönetimlerin bu alandaki çalışmaları üzerine konuşuldu.
Aylık arşivler: Ekim 2020
Hem Pahalı Hem Güvensiz
Pandemi sonrası derinleşen konut sorunu, İstanbul’un deprem gerçeği ve çözüm önerileri üzerine gGazeteci Erhan Demirtaş’ın İstanbul Planlama Ajansı’ndan akademisyen K. Murat Güney ile gerçekleştirdiği ve Gazete Kadıköy’de 20 Ekim 2010 tarihinde yayınlanan röportajı aşağıda okuyabilirsiniz. Röportajın Gazete Kadıköy’de yayınlanan versiyonuna ise şuradan ulaşabilirsiniz: http://www.gazetekadikoy.com.tr/gundem/hem-pahali-hem-guvensiz-h16753.html

Gayrimenkul piyasası hakkında analizler yayınlayan Endeksa’nın güncel verilerine göre Kadıköy’deki kiralık konut fiyatları özellikle salgın sonrasında yükseldi. Eylül ayı sonu itibariyle ilçedeki kiralık konut fiyatları yüzde 13,98 oranında artış gösterdi. Yine eylül ayı sonu verilerine göre Kadıköy’de kiralık konutların metrekare fiyatı 22,34 TL olarak belirlendi. Bu oran geçtiğimiz yılın eylül ayında 19,6 olarak açıklanmıştı. Verilere göre Kadıköy’de en fazla değer kazanan mahalleler sırasıyla Fikirtepe, Erenköy, Suadiye, Caddebostan ve Dumlupınar oldu. En fazla değer kaybeden mahalleler de sırasıyla Hasanpaşa, Caferağa, Acıbadem, Zühtüpaşa ve Rasimpaşa olarak paylaşıldı.
Özellikle yeni kiralık konut ücretlerinin artması depreme dayanıksız evlere olan talebi de artırıyor. Kadıköy’de 30 yaşının üzerinde olan bir dairenin ortalama fiyatı 2250-2750 TL aralığında seyrediyor. Ancak neredeyse her ay bu oranlar yukarıya doğru bir eğilim gösteriyor, bu da düşük gelirli vatandaşlar için bir barınma ve güvenlik sorunu haline geliyor. Konut politikası üzerine araştırmalar yapan İstanbul Planlama Ajansı – Vizyon2050 Ofisi’nden akademisyen K. Murat Güney ile İstanbul’daki konut sorununu, bu sorunun hangi yöntemlerle çözüleceğini ve dünyadaki iyi örnekleri konuştuk.
“KİRACILIK ORANI ARTTI”
2012 yılında çıkan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkındaki kanunun suistimal edildiğini söyleyen Güney’e göre bu kanun, hükümete herhangi bir bölgede deprem ve doğal afet riskini gerekçe göstererek çok geniş çaplı ve zorunlu istimlak hakkını tanıdı. Güney ayrıca bu kanunla oluşturulan yetkilerin, “riskli alan” olarak belirtilen ilçelerde kentsel dönüşüm için değil arsa değeri yüksek ancak deprem riski düşük mahallelerde yeni yapılaşma ve rant alanları yaratmak için kullanıldığını söyledi.
Salgın sonrası tatil amacıyla otelde kalmaktan endişe duyanların yazlık kiralama ve alımına yöneldiğini ifade eden Güney, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ayrıca nüfusun daha az yoğun olduğu sayfiye yerlerine ve İstanbul’un çeperinde yer alan Uskumruköy, Zekeriyaköy, Kilyos gibi bölgelerdeki müstakil ve bahçeli evlere yönelik talep artışı gözlemlenmiş. Ama tüm bunlar üst gelir grubu için geçerli bir talep artışı. Genel olarak ise gerek Türkiye’de gerek İstanbul’da kiracılık oranının arttığına dair elimizde veri var. Özellikle de yoksul kesimlerin ev sahipliği oranı azalırken kiracılık oranı ciddi biçimde artıyor.”
“KALİTE DÜŞÜK, KİRALAR YÜKSEK”
TÜİK’in “Türkiye’de Gelir Dağılımı ve Yaşam Koşulları” araştırmasına göre kiracıların oranının 2006’da yüzde 23,5’ten 2018’de yüzde 25’e çıktığını paylaşan Güney, bu verilerin Türkiye’de inşaata ve konut üretimine dayalı ekonomik büyümenin yoksulluğu azaltmadığını aksine artırdığını vurguladı.
Salgında düşük kaliteli konutun sürekli bir yaşam alanı haline gelmesinin sorunları artırdığına işaret eden Güney, konuyla ilgili şu bilgileri aktardı: “Biraz önce bahsettiğim TÜİK’in aynı yaşam koşulları araştırması da ülkemizde konut kalitesinin ne kadar düşük olduğunu gösteriyor. Son verilere göre Türkiye’de vatandaşların yüzde 39.3’ü konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 36.9’u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri gibi problemler yaşıyor. Yüzde 26.1’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşı karşıya kalıyor.”
Düşük ev kalitesine rağmen kiraların yüksek olduğuna dikkat çeken Güney, “TÜİK verilerine göre İstanbul’da aylık kira ortalaması 1400 TL. Buna ayrıca faturalar ve zorunlu ev harcamaları da eklendiğinde çoğu yoksul için kiralar ve barınma harcamaları Birleşmiş Milletler’in işaret ettiği sınır olan gelirlerinin üçte birinden çok daha fazlasına denk geliyor.” dedi.
Okumaya devam et